

İstanbul, 17.12.2021
Ekonomide yaşanan gelişmeleri değerlendiren Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz; “Türkiye ekonomisi, “dolarizasyon” batağına saplandı” dedi.
Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz konuyla ilgili şu açıklamayı yapmıştır:
Bir ülkenin ekonomisinde, ulusal paranın hesap birimi olma ve ödeme aracı olma gibi en temel işlevlerini yabancı paranın yerine getirmesi, yani ulusal paranın yerini yabancı paranın alması olgusu dolarizayon olarak tanımlanmaktadır. Dolarizasyon, ulusal para birimi yerine, yabancı ülke parasının kullanılması, ekonomik ilişkilerin yabancı para birimi üzerinde kurulması anlamına gelmektedir.
Ülke ekonomisindeki dolarizasyon oranı, toplumun ekonomi yönetimine olan güvenine işaret etmekte, 30 rakamının üzerindeki dolarizayon sayısının, o ülke ekonomisinde işlerin yolunda gitmediğinin göstergesi olarak kabul edilmektedir.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB)’nın 3 Aralık 2021 tarihli Haftalık Para ve Banka İstatistikleri’ndeki verileri esas alınarak yapılan hesaplamalarda, Türkiye’deki dolarizasyon eğilimi 63,5 seviyesine gelmiş bulunmaktadır. Yani iktisat bilimi bakımından sınır değer kabul edilen 30 sayısının bir kat fazladır.
2018 yılında yaşanan kur şokunda, Türkiye’nin dolarizasyonunun 44’ler seviyesinde olduğu, 2001 krizinde dahi 60’lar civarında olduğu anımsandığında, ulaşılan 63.5’luk dolarizasyon, tarihin en yüksek seviyesine işaret etmektedir.
Bir ülkenin ekonomik ilişkilerinin ulusal para yerine, yabancı para cinsinden kuruluyor olması, ekonomide her türlü olumsuz senaryonun gerçekleşme olasılığını da ortaya koymaktadır. Yabancı paranın egemenliği altında hareket eden ekonomiye sahip bir ülkenin dış ticareti ve dahası dış politikasının bu olumsuz etki altında kalacağı açıktır.
Türkiye ekonomisinde yaşanan olumsuz süreç, “ekonomik kriz”den, “derin ekonomik bunalım” aşamasına doğru hızla evrilmekte olup ekonomiye duyulan güven kaybedilmiştir.
Kaynakları ile güçlü bir ülke olan Türkiye bu zor zamanları aşmak, ayağa kalkmak, bu bataklıktan çıkmak zorundadır. Bunun için ekonomi yönetiminin hatalı karar ve uygulamalarından vazgeçmesi, ekonominin aktörleri ve toplumla iletişimin doğru şekilde kurulması, güven sağlayıcı adımları atması gerekmektedir.
Yanlışta ısrar ile sadece ekonomiye olan güveni kaybetmiş olmayacak, kalıcı hasarların oluşması ve sonuçta geleceğimizin de kaybedilmesini beraberinde getirecektir.
Mehmet Bülent Deniz
Genel Başkan