
İsrail'in
Gazze'yi işgali sonrası dünyanın farklı ülkelerinde İsrail'e destek veren
firmalara karşı boykot çağrıları artarken Türkiye'de de boykot, tüketicilerin
satın alma tercihlerini etkilemeye devam ediyor.
İsrail'in
Gazze Şeridi'ndeki şiddetli saldırılarına destek niteliğinde açıklamalar yapan
ve İsrail'e yardım gönderen uluslararası firmalar, dünyanın farklı ülkelerinde
boykot ve protesto ediliyor. Küresel çapta olduğu gibi yurt içinde de
tüketiciler İsrail'e karşı pozisyon alıyor.
Tüm
Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES) Başkanı Ramazan Bingöl, AA
muhabirine, yeme-içme sektöründe protesto ve boykot kampanyalarıyla karşı
karşıya kalan gazlı içecek markalarının çok fazla tüketildiğini ancak bu
durumda 7 Ekim'den bu yana ciddi bir değişiklik yaşandığını söyledi.
Birçok
restoran ve lokanta sahibinin Gazze Şeridi'ndeki şiddetli saldırıların ardından
kendi isteğiyle söz konusu gazlı içecekleri satmama kararı aldığını aktaran
Bingöl, "Şu anda benim gözlemim, restoran ve lokantaların yarısı boykot
ürünlerinden olan gazlı içecekleri satmıyor. Bu durum işletmelerin cirosunu
olumsuz etkilemedi. Gelen müşteri gazlı içecek satılmadığını öğrendiğinde,
demirhindi şerbeti ve ayran gibi alternatif ürünlere yöneliyor."
ifadelerini kullandı.
Bingöl,
müşterilerin çoğunluğunun işletmenin gazlı içecek satmama kararına saygı
gösterdiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
"7
Ekim'den öncesine göre aylık bazda yeme-içme sektöründe gazlı içeceklerin
satışı yüzde 20 civarı düştü. Bu oranı marketler, lokantalar ve otelleri dahil
ederek söylüyorum. Restoran ve lokantalarda gazlı içecek satışları yüzde 50'den
fazla azaldı. Ben boykot bilincinin canlı tutulması gerektiğini düşünüyorum.
Boykotun sürekli ve geçerli olabilmesinin tek yolu var, muadilini ve daha
iyisini yapacaksın. Benim restoranımda müşterilerimin yüzde 70-80'i demirhindi
şerbeti içiyor. Gazlı içecek yok ama muadili var, diyorum. Boykot meselesinde
özellikle gazlı içeceklere alternatif olacak, çok da lezzetli olan geleneksel
içeceklerimiz var. Şerbet, ayran ve Türk kahvesi gibi lezzetlerimizi daha fazla
tanıtmalı daha fazla tercih edilir yapmalıyız."
-
"CEPHANE BİZDEN DEĞİL' BOYKOT KAMPANYASI KARARLI BİR ŞEKİLDE SÜRÜYOR"
Tüketici
Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz de Gazze'de bir soykırım
yaşandığını ifade ederek, 18 ülkeden, 34 tüketici örgütüne milyonlarca insanın
soykırıma uğramasına seyirci kalmamaları çağrısında bulunduklarını bildirdi.
Yaşanan
insanlık dramına karşı tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de en güçlü şekilde
tepki gösterildiğini vurgulayan Deniz, şunları kaydetti:
"7
Ekim 2023 tarihinden bu yana, ülkemiz insanı başta İsrail olmak üzere, bu
soykırımı destekleyen ülkelerin marka ve ürünlerini satın almayarak, tüketici
boykotu geliştirmek istemektedirler. Tüketici Birliği Federasyonu tarafından,
özellikle sosyal medyada dolaşıma sokulan birçok listedeki marka ve ürünler
üzerinde yapılan araştırma ve incelemede, çoğu marka ve ürünün ABD ve İsrail
ekonomilerine ait olmaları bir yana, ülkemizin ekonomisi içinde yer aldıkları,
ulusal marka ve ürünler olduğu tespit edildi. Tüketicinin tüketimden gelen
gücünün harekete geçirilerek yapılacak boykotta, boykot edilecek marka ve
ürünün milliyetinin doğru tespit edilmesi gereklidir. Ayrıca, tüketicinin o
ürün yerine, ikame edebilecek başka ürün seçeneğinin olması, boykotun etkili
şekilde uygulanmaya uygun olması ve boykot kapsamındaki marka ve ürünün ülkemiz
ekonomisi bakımından başta istihdam ve yerli sermayenin zarar görmemesi gibi
çeşitli koşulların gözetilmesi gereklidir."
Tüketici
Birliği Federasyonu olarak başlattıkları "Cephane Bizden Değil"
boykot kampanyasını kararlı şekilde sürdürdüklerini ifade eden Deniz,
"Sadece Türkiye'de değil, Orta Doğu, Afrika ülkeleri ve Türk
devletlerinden boykota katılımın yoğun olduğu haberlerini alıyoruz. Boykotun
etkili olduğunu halka açık şirketlerin bilançolarından da anlıyoruz. Market
raflarındaki boykot ürünlerinin fiyat etiketlerindeki değişimden boykotun gücü
anlaşılıyor. Neredeyse zararına ürün satıyorlar ama yine de tercih edilmiyorlar."
şeklinde konuştu.
Deniz,
boykot kampanyasını "başarısızlıkla" ve "sürdürülemez
olmakla" ilişkilendiren yorumlara katılmadığını ifade ederek, sözlerini
şöyle tamamladı:
"Bu
yorumlar iki sebebe dayanıyor. Söz konusu markalar, sosyal medya üzerinden
böyle bir algı oluşturmak için trolleri ile kampanya yapıyor. Gerçekte ise
eşimiz, dostumuzun boykota sadık olduğunu görüyoruz. Sosyal medyada dolaşan
'boykotun başarılı olmadığı' şeklindeki yaklaşım tamamen firmaların kendi yalan
haberleri. Diğer durum ise boykotun şiddet görüntüleriyle gösterilmesi. Sağduyu
sahibi halkımız böyle kolayı dökmekle, kafeyi basmakla, oradaki insanları
rahatsız etmekle boykotun olmayacağını çok iyi biliyor. Bu görüntülerdeki
şahısların samimi olmadığı, provokatif amaçlarla boykotu sulandırmak için böyle
şeyler yaptıklarını düşünüyorum."
Kaynak: https://www.star.com.tr/ekonomi/israili-boykot-turkiyede-de-tuketicilerin-satin-alma-tercihlerini-etkiledi-haber-1850796/