Tüketici Birliği Federasyonu, Adil Vergi-Adil Yaşam Vergi
Reformu Politika Belgesi yayınladı. Belgede, doğrudan vergi payının artırılması
ve gelir vergisi dilimlerinin güncellenmesi gerektiği vurgulanıyor.
Tüketici Birliği Federasyonu (TBF), Türkiye'nin vergi
sistemindeki adaletsizlikleri ve topluma etkilerinin analiz edildiği Adil
Vergi-Adil Yaşam Vergi Reformu Politika Belgesi
yayımladı. Belge, mevcut vergi sisteminin adaletsiz olduğunu ve dolaylı
vergilerin büyük kısmının tüketiciler tarafından karşılandığını belirtiyor.
Özellikle dolaylı vergilerin toplam vergi gelirlerinin %64,6'sını oluşturduğu,
bu durumun düşük gelirli bireyleri olumsuz etkilediği vurgulanıyor.
Vergi adaletsizliğine ilişkin en çarpıcı örneklerden bir yat
ithalatı vergisinin sıfırlanmasında karşımıza çıkıyor. Bu sıfırlamanın Türki'ye
7 yıllık faturası yaklaşık 31 milyar lira. İşte detaylar: Türkiye'de yat
ithalatından alınan ÖTV, önceden % 8 iken 2017 yılında %0 olarak uygulamaya
konuldu. Bu değişiklikle birlikte, ülkedeki yat sayısının 2017'den bu yana
yaklaşık olarak 60.000'den 122.000'e çıktığı tahmin ediliyor. Bu süreçte, ithal
edilen yatların büyük çoğunluğunun (%65'i) ortalama 300.000 avro olduğu
düşünüldüğünde, yat ithalatından alınmayan verginin toplamda 967.200.000 avro
(yaklaşık 30.950.400.000 TL) olduğu hesaplanıyor.
Özgür Özel: Sinan Ateş'in annesi Saniye Ateş'in
gözyaşlarında boğulacaksınız
Politika belgesinde, vergi adaletinin sağlanması için doğrudan vergi payının artırılması gerektiğini savunuluyor. Ayrıca kurumlar vergisi oranlarında ayarlamalar yapılması ve gelir vergisi dilimlerinin enflasyona göre güncellenmesi gerektiğine de dikkat çekiliyor.
Belgede lüks tüketim ürünlerinden alınan dolaylı vergilerin
artırılması ve mesken elektrik tüketimine yönelik sübvansiyonların ihtiyaç
sahiplerine odaklanması gerektiği öneriliyor. Bu adımların, vergi sisteminin
daha adil hale gelmesi ve ekonomik adaletin sağlanması açısından önemli olduğu
vurgulanıyor.
TBF, vergi mevzuatının yeniden düzenlenmesi ve vergi
denetimlerinde yapay zeka gibi teknolojilerin kullanılması gerektiğini de
belirtiyor. Bu adımların, kayıt dışı ekonomi ile mücadelede etkili olabileceği
ve vergi gelirlerinin artırılmasına katkı sağlayabileceği ifade ediliyor.
Mehmet Bülent Deniz'in sunuşu
Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent
Deniz, sunuş yazısında, belgenin ülke ekonomisindeki zorlukları çözmek ve vergi
adaletini sağlamak için hazırlandığını dile getirdi. Deniz, belgenin, vergi sistemini yeniden
düzenleyerek toplumsal adaleti artırmayı hedeflediğini vurguladı. Deniz,
politika belgesinin karar alıcılar ve toplumun geniş kesimleri tarafından
dikkatle inceleneceğini ve destek göreceğini umduklarını belirtti. Ayrıca
belgenin hazırlanmasında emek veren Adil Vergi-Adil Yaşam Çalışma Grubu'na
teşekkürlerini iletti.
Adil Vergi-Adil Yaşam Vergi Reformu Politika Belgesi'ni
MEMUR5.COM editörü özetledi:
ADİL VERGİ-ADİL YAŞAM POLİTİKA BELGESİ
Giriş ve genel değerlendirme
Tüketici Birliği Federasyonu'nun vergi reformu politika belgesi, ülkemizdeki şeffaflık ve istatistik eksikliklerini yeniden tespit ediyor. Etkin bir vergi sisteminin, verginin adil kullanımı ve topluma hizmet olarak geri dönmesiyle mümkün olacağı vurgulanıyor. Mevcut vergi sisteminin adil olmadığı ve vergi ödeme algısının olumsuz olduğu belirtiliyor. Vergi yükünün büyük kısmını tüketicilerin dolaylı vergilerle karşıladığına dikkat çekiliyor. Ayrıca, kamu harcamalarının verimli ve tasarruf odaklı olmasının yanı sıra, adil bir vergi mimarisinin oluşturulmasının önemi vurgulanıyor. 1999 depremi sonrası kalıcı hale gelen Özel İletişim Vergisi ve DASK sigortasının gerekliliği ön plana çıkıyor.
Dolaylı vergiler ve vergi adaleti: Türkiye'nin durumu
Türkiye'de dolaylı vergiler, gelir veya kazanç yerine
yapılan harcamalar üzerinden alınıyor. Katma Değer Vergisi (KDV), Özel Tüketim
Vergisi (ÖTV), Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi, Özel İletişim Vergisi,
Damga Vergisi, Gümrük Vergisi ve harçlar dolaylı vergilere örnek oluşturuyor.
2020 yılı verilerine göre, Türkiye’de dolaylı vergiler toplam vergi
gelirlerinin %64,6’sını oluştururken, doğrudan vergilerin payı %35,4
seviyesinde kaldı.
Bu oranlar, Türkiye ekonomisinin gelişmiş ülkeler
standartlarına kıyasla vergi kapasitesinin geride olduğunu gösteriyor.
Özellikle 1980 sonrası dönemde dolaylı vergi oranlarında hızlı ve büyük
değişimler yaşandı. 1980’de %35 olan dolaylı vergi oranı, 2006’da %65’e
yükseldi.
OECD ülkeleri içinde dolaylı vergi yükünün en yüksek olduğu
ülke Türkiye. Şili, Macaristan, Estonya ve Yeni Zelanda’ya göre daha fazla
dolaylı vergi Türkiye’deki tüketiciler tarafından ödeniyor. Bu durum, vergi
adaletini olumsuz etkiliyor. Dolaylı vergiler, herkesin gelirine bakılmaksızın
aynı oranda vergi ödemesine neden oluyor. Bu, düşük gelirli bireylerin vergi
yükünü artırırken, yüksek gelirli bireylerin daha az vergi ödemesine yol
açıyor.
Dolaylı vergilerin yüksek oranları, yurttaşların reel
gelirlerini düşürmekte, tasarruf eğilimlerini olumsuz yönde etkilemekte ve
toplam talebi düşürmekte. Sonuç olarak, vergi adaleti sağlanamamakta ve gelir
dağılımı adaletsizliği derinleşmekte.
Vergide yapılacak düzenlemelerde dolaysız vergilerin payının artırılması gerektiği savunuluyor. Toplumun büyük kesiminin ihtiyaçlarına yönelik zorunlu tüketim, gıda, kültür ve sağlık ürünlerindeki dolaylı vergi oranlarının minimuma indirilmesi gerektiği belirtiliyor.