
Tüketici Birliği Federasyonu’ndan Atılım Kabadayı, sağlık
kuruluşlarından randevu almada yaşanan zorlukların önemli bir sorun olduğunu
belirterek hasta haklarının açıkça ihlal edildiğini söyledi.
“Sağlıkta Dönüşüm Programı” adı altında yürütülen
politikalar, hastaneleri ticarethaneye, hastaları müşteriye dönüştürmeye devam
ediyor.
Dünya Sağlık Örgütü ve Türk Tabipler Birliği hekimlik
yapabilmek için bir hastaya ayrılması gereken muayene süresinin en az 20 dakika
olarak kabul edildiğini açıklamasına rağmen, ülkemizde birçok hastanede bu süre
4 dakikaya düşerken, hekimlere günlük yaklaşık 100 hasta randevusu dayatılıyor.
Tüketici Birliği Federasyonu (TBF) Tüketicinin Nabzı Çalışma
Grubu tarafından geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen “Hastayız, Haklıyız!”
başlıklı kamuoyu araştırması sonuçlarını gazetemize değerlendiren Tüketici
Birliği Federasyonu Tüketicinin Nabzı Çalışma Grubu Başkanı Atılım Kabadayı ile
mevcut hasta hakları ve son yayınladıkları kamuoyu araştırmasını konuştuk.
“HASTA HAKLARI İHLAL EDİLİYOR”
2024 yılının Mayıs-Haziran ayını kapsayan kamuoyu
araştırması ile yurttaşların sağlık hizmetine erişimi konusundaki mevcut
durumun tespitini amaçladıklarını belirten Kabadayı, ülkemizin taraf olduğu
uluslararası belgeler, Anayasa ve hasta haklarına ilişkin ikincil
düzenlemelerde tanımlanan hasta haklarının ağır şekilde ihlâl edildiğini
söyledi.
Kamu sağlık kuruluşlarından randevu almakta yaşanan
zorlukların önemli bir sorun olarak ortaya çıktığını söyleyen Kabadayı,
“Hastanın sağlık kuruluşu ve hekimini seçmesine ilişkin temel hasta hakkını
kullanamadığı görülüyor. Bir diğer önemli sorun da hekimin ilk kez gördüğü
hastayı muayene süresinin standart gereği en az 20 dakika olması gerekirken;
yüzde 82,8’i 20 dakikadan daha az muayene edilmektedirler. Daha önemlisi
hastaların yüzde 41,4’ünün muayene süresi, 4 dakikayı geçmemektedir. Muayene
sonrası hastanın yaptırması gereken röntgen, tahlil, görüntüleme ve benzeri
tetkik işlemleri için randevu oluşturma sürecinde, ilk randevunun alınmasına
nazaran daha az sorun yaşandığı tespit edilmiş olup katılımcıların yüzde
50,7’si, tetkikler için beklentisine uygun olmayan randevu aldıklarını
bildirmektedirler.” dedi.
“KAMU SAĞLIK KURULUŞLARDAN HİZMET ALANLAR ÇOĞUNLUKTA”
Kamu sağlık kuruluşundan hizmet alanların, araştırmaya göre
çoğunlukta olduğunun bir kez daha görüldüğünün altını çizen Kabadayı,
“Katılımcıların yüzde 88,6’sı son altı ay içinde sağlık kuruluşundan hizmet
aldığını belirtirken, bu kişilerin yüzde 72,6’sının kamu, yüzde 27,4’ünün özel
sağlık kuruluşundan sağlık hizmeti aldıkları görüldü. Acil olmayan sağlık
sorunu için kamu sağlık kuruluşundan hizmet almak isteyenler yüzde 67,9’luk bir
oranla MHRS sistemi üzerinden randevu almayı tercih etmektedirler. Randevu alma
sürecinde katılımcıların yüzde 51,4’ü sorun yaşadığını, sorun yaşayanların da
yüzde 37,5’i beklentisinden daha uzak randevu tarihi verildiğini
bildirmektedir.” bilgisini paylaştı.
SAĞLIK KURULUŞU VE HEKİMİ SEÇME HAKKI
Katılımcıların sağlık hizmeti alacakları kuruluşu ve hekimi
seçme haklarını büyük oranda kullanamadıklarını tespit ettiklerine dikkat çeken
Kabadayı, “Gelir düzeyinin düşüklüğü hastalık dışında düzenli sağlık kontrolü
veya taramasında da kendini göstermektedir. Katılımcıların 65,7’si hastalık
dışında sağlık kontrolü yaptırmadıklarını belirtmektedirler. Yüzde 44,4’ü
tercih ettiği hekimden randevu alamadığını ifade ettiler. Diğer olumsuz
seçenekler ile birlikte değerlendirildiğinde bu hakkın kullanımının büyük
ölçüde ihlâle uğradığı görüldü” dedi.
YOKSULLUK VE EĞİTİM BELİRLEYİCİ
Araştırmaya katılanların yüzde 61,4’ünün erkek, yüzde 38,6’sının kadınlardan, yüzde 42,9’u 55-64, yüzde 22,1 65 yaş üzeri, yüzde 20,7’si 45-54 yaş arasındaki yurttaşlardan oluştu. Kamuoyu araştırmasında hane halkı geliri bakımından; yüzde 46,4’ü 17.725,19 -57.736,17 lira arasında iken yüzde 21,4’ü 57 bin 736 lira ile 75 bin lira gelire sahip olduğunu ortaya koydu. Yine katılımcıların yüzde 57,1’i üniversite, yüzde 20’si yüksek lisans, yüzde 12,9’u lise iken yüzde 55’i emekli, yüzde 20’si beyaz yakalı çalışan, yüzde 13,6’sı serbest meslek sahibi olduğu belirtildi.