

Zehirsiz Sofralar Uluslararası Konferansı ve Zehirsiz Sofralar Sivil Toplum Ağı’nın basın toplantısı 23 Kasım’da Kadir Has Üniversitesi’nde gerçekleşecek. Tarımda kullanılan pestisitlerin zararları, doğa dostu yöntemler ve iyi örneklerin masaya yatırılacağı konferansta zehirsiz gıdanın mümkün olduğunun altı çizilecek.
Tarım ve gıda alanında etkin karar vericiler, bilim insanları, tüketiciler, üreticiler, sivil toplum örgütleri ve inisiyatifler, 23 Kasım, Cumartesi günü Zehirsiz Sofralar Uluslararası Konferansı’nda bir araya gelecek.
Konvansiyonel tarımda kullanılan pestisitlerin zararları, doğa dostu yöntemler ve iyi örneklerin masaya yatırılacağı konferansta “Zehirsiz gıda mümkün!” görüşünün altı çizilecek.
Konferans, pestisitlerin zararları konusunda farkındalık yaratmak ve Türkiye’deki pestisit kullanımını azaltmak için, Türkiye Cumhuriyeti ve Avrupa Birliği tarafından Sivil Toplum Diyaloğu V Programı kapsamında desteklenen ve Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği – PAN Europe (Avrupa Pestisit Eylem Ağı) ortaklığında yürütülen Zehirsiz Sofralar projesi kapsamında gerçekleşecek.
Proje kapsamında 93 kurumun bir araya gelerek oluşturduğu Zehirsiz Sofralar Sivil Toplum Ağı, konferans sırasında bir basın toplantısı düzenleyerek, konferansla eş zamanlı 23 Kasım’da başlayacak olan “Zehirsiz Kampanya” hakkında medya temsilcilerine bilgi verecek. Zehirsiz Kampanya, Dünya Sağlık Örgütü’nün “son derece tehlikeli”, “yüksek seviyede tehlikeli” ve “muhtemel kanserojen” olarak belirlediği pestisitlerin Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yasaklanmasını amaçlıyor.
Zehirsiz Sofralar Sivil Toplum Ağı herkesi, insanların sinir ve hormonal sistemlerine zarar veren, pek çok kanser türüne, lösemiye, kısırlığa neden olan, çocuklarda gelişim bozukluklarına yol açan, arılara ve diğer canlılara verdiği zararla biyoçeşitlilik kaybına sebep olan, ekosistemi tahrip eden, suyumuzu, toprağımızı ve havamızı zehirleyen bu pestisitlere karşı harekete geçmeye çağırıyor…
“Zehirsiz Kampanya” Basın Toplantısı
Tarih: 23 Kasım 2019
Saat: 12.30
Yer: Kadir Has Üniversitesi, D Blok, Büyük Salon
Fragmanı izlemek için lütfen: ” https://www.youtube.com/watch?v=qJljy5OZToc&feature=youtu.be
Adresine gidiniz
Pestisit nedir, ne değildir?
Pestisit, endüstriyel tarımda mantar, böcek, yabani ot vb. gibi bir tarımsal arazide yetiştirilen ürün dışında kalan çeşitli etkenlere karşı kullanılan zehirli kimyasallar için kullanılan genel addır. Yetiştirilen ürünü yukarıda sözü edilen etkenlerden korumak için tarım ilacı da denilen pestisitler kullanılmakta. Ancak Türk Dil Kurumu’na göre “ilaç”, bir hastalığı iyileştiren ya da önleyen madde anlamına gelir. Oysa “tarım ilacı” olarak bilinen pestisitler, herhangi bir hastalığı iyileştirmediği gibi; toprağı, suyu, havayı bunların sonucu olarak da hayvanları ve insanları, zehirlemekte, geri dönüşü imkansız biçimde toprak, su ve biyolojik çeşitlilik kaybına neden olmaktadır.
Pestisitlerin Sağlığımız Üzerindeki Etkileri:
Pestisitler toprakta, suda ve gıdalarda kalıntı bırakırken tarım işçileri ve çiftçiler pestisit kullanımından doğrudan etkilenmekte.[1] Yapılan son çalışmalar da pestisitlere maruz kalmanın akut ve kronik sağlık sorunlarına neden olduğunu göstermekte. Akut sorunlar kısa bir zamanda fazla miktarda pestisite maruz kalma sonucu ortaya çıkarak en çok çiftçiler ve tarım işçilerinde görülürken; kronik zehirlenmede alınan pestisit miktarı az olsa da pestisite maruz kalma zamana yayılır ve uzun vadede çeşitli hastalıklar ortaya çıkar.
Pestisitlerin insanların sinir ve hormonal sistemine de zarar verdiği bilinmekte olup ayrıca araştırmalar pestisit kullanımı ile sarkomlar (bir tümör grubu), multipl miyelomlar, prostat, pankreas, akciğer gibi kanser türleri, beyin tümörleri, bilişsel ve psikomotorik fonksiyonlarda bozulmalar ve depresyon arasında bağlantı olduğunu göstermekte. Çocuklarda öğrenme ve dikkat eksikliği, duyusal eksiklikler veya gecikmiş gelişim, pestisite maruz kalma sonucu en sık görülen nörolojik bozukluklar arasında yer almakta.
Rakamlarla Pestisitler
Açlığı ortadan kaldırmak ve tüm dünya nüfusuna yetecek miktarda ürün yetiştirebilmek için tarımsal üretimde pestisit kullanılmasının bir gereklilik olduğu söylense de mevcut durum bu söylemin doğru olmadığını göstermekte. Pestisit kullanımı açlığa çare olmadığı gibi dünya genelinde insan sağlığı için önemli bir tehdide, biyolojik çeşitlilik kaybına ve yaygın bir çevre kirliliğine yol açtı ve açmaya devam etmekte. Dünyada pestisit kullanımı her geçen yıl artarken 2018 yılında dünya genelinde kullanılan pestisit miktarı 3,8 milyon ton olarak açıklandı.
Türkiye’de Tarım ve Orman Bakanlığı’nın verilerine göre 2009 yılında bayilere satılan bitki koruma ürünleri aktif madde miktarı 37 bin 651 ton iken; bu miktarın 2018 yılında 59 bin tona ulaştığı tahmin edilmekte.[2] Öte yandan Türkiye Sosyal Güvenlik Kurumu’nun verilerine göre 2008’de 1 milyon 127 bin olan çiftçi sayısı 2018’de 697 bine kadar düştü. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre ise 2002’de 26 milyon 579 bin hektar olan tarım arazisi, 2017’de 23 milyon 379 bin hektara düşmüş durumda. Bu rakamlar ülkemizde çiftçi sayısı ve tarım alanı azalırken kullanılan toplam pestisit miktarının arttığını ortaya koymakta.
[1] [1] PAN Germany, “Pesticides and Health Hazards” https://www.pan-germany.org/download/Vergift_EN-201112-web.pdf [2] [2] Türkiye Ziraat Mühendisleri Odası, “Ülkemizde Bitki Koruma Ürünleri ve Buna Bağlı Konular Üzerine Değerlendirme”, 30.01.2019 http://www.zmo.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=30892&tipi=5&sube=0