-
HABER İsrail boykotları Türkiye'de de tüketicilerin tercihlerini etkiledi
19 Şubat
-
HABER Tüketicilerin online alışveriş, GSM ve internet aboneliği şikayetleri zirve yaptı
30 Mart
-
HABER Kredi kartınızla aranız nasıl?
27 Ekim
-
HABER Borç bunalımı derinleşiyor: 1,2 milyon kişi takipte, aileler mağdur
11 Ekim

Bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe düşmüş kişi sayısı 1
milyon 213 bine çıktı. Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent
Deniz, 'Borç kıskacı, toplumsal barışı bozar.' diyerek hükûmete uyarıda bulundu
Türkiye Bankalar Birliği’nin 8 Ekim’de
açıkladığı veriler vatandaşın kredi borcunu ödeyemediğini ortaya koydu. Söz
konusu verilere göre bireysel kredi veya kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe intikal etmiş
kişi sayısı yükseldi. Bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe
intikal etmiş kişi sayısı 2024 yılı Ocak-Ağustos döneminde 899 bin kişi iken;
aynı dönem için bireysel kredi borcundan dolayı yasal takibe intikal etmiş kişi
sayısı ise 737 bin kişi oldu.
2024
yılı Ocak-Ağustos döneminde, bir önceki yılın aynı ayına göre bireysel kredi
veya bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe intikal etmiş kişi
sayısı yüzde 39 artarak 1 milyon 213 bin kişiye çıktı. Risk Merkezi verilerine
göre, Ağustos 2024 itibarıyla bireysel kredi kartlarını da içeren bireysel
kredilerde tasfiye olunacak alacaklar bir önceki yıl aynı döneme göre yüzde 126
artış ile 96 milyar liraya yükseldi.
AİLELERİ İLE BİRLİKTE 6 MİLYON
Kredi
kartı ve bireysel kredi borcunu ödeyemeyen tüketici sayısındaki artışı
değerlendiren Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz,
“Önlem alınması için daha ne gerekiyor.” dedi. Yüksek faiz oranlarıyla
kullanılan kredi kartı borçlarının,
gereksinimlerini karşılayamayan vatandaş sayısını artıracağını dile getiren
Deniz, şu açıklamayı yaptı:
“Türkiye
Bankalar Birliği Risk Merkezi’nin, bireysel kredi ve kredi kart borcuna ilişkin
2024 Ağustos dönemi verilerine göre 1 milyon 213 bin yurttaşımız hakkında,
bankaya olan borçlarını ödemedikleri için yasal takip başlatılmış
bulunmaktadır. 1 milyon 213 bin yurttaş aileleri ile birlikte en az 6-7
milyonluk bir nüfus anlamına gelmekte olup yasal takibe konu olan borç stoku da
96 milyar lirayı aşmış bulunmaktadır.
“Açıklanan
veriler sürpriz değildir. Çok uzun zamandır milyonlarca insanın geliri yaşamını
sürdürmek için zorunlu harcamalarını yapmaya yetmemekte, zorunlu olarak kredi
kartı kullanılmakta; kredi kart limitlerinin tükenmesi ve asgari ödeme ile
günün kurtarılamayacak noktaya gelinmesiyle bu kez yüksek faiz oranları ile
bireysel kredi kullanılmaktadır.
“Nitekim
ayak sesleri yaklaşık bir yıl öncesinden duyulmaya başlayan bu soruna işaret
eden Tüketici Birliği Federasyonu’nun öngörüleri maalesef gerçekleşmiş
bulunmaktadır. Banka borçlarının ödenememesi nedeniyle milyonlarca insanın
ekonomiden kopması, milyonlarca eve icra memurunun gidecek olması sorunun
sadece görünen kısmıdır.
‘TOPLUMSAL
BARIŞIN YIPRANMASI KAÇINILMAZ’
“Günlük,
zorunlu gereksinimlerini dahi karşılayamayacak denli borç kıskacı içinde olan
insanların sayısı arttıkça, bugünlerde ülke gündeminde sıklıkla yer alan şiddet
olaylarının, boşanmaların artması ve dolayısıyla toplumsal barışın yıpranması
kaçınılmazdır.
“Faizlerin
artırılarak, miktarsal sıkılaştırmanın sağlanması ve sonuçta talebin
azaltılarak enflasyonun
düşürüleceği varsayımına dayalı ekonomik program, ülkeyi bu olumsuz noktaya
getirmiştir. Bu programın milyonlarca yurttaşın kişisel iflasına neden olduğu
artık yadsınamaz bir gerçekliktir. Üstelik yıllardır yaşanan ekonomideki
olumsuzluğun, içine girilen bataklığın suçlusu, nedeni milyonlarca yurttaş
değildir.”
HÜKÜMETE
UYARI
Yüksek enflasyonla mücadelenin, toplumun büyük kesiminin yoksulluğa mahkûm ederek yürütülemeyeceğini altını çizen Deniz, “26 Eylül tarihinde açıklanan borç yapılandırmasına ilişkin TCMB ve BDDK kararlarının birkaç ay için tüketiciye yarar sağlayacağı, sonrasında sorunun daha büyük şekilde önümüze geleceği yönündeki değerlendirmemizi kamuoyu ile bir kez daha paylaşıyor ve ekonomi yönetimini bir kez daha ve daha güçlü şekilde uyarıyoruz; ‘bu böyle gitmez!’” dedi.