-
HABER Ben almazsam, sen almazsan siyonist diz çöker! Boykot edersen kardeşin ölmez
19 Şubat
-
HABER Tüketici temsilcileri kira sorununda çözümü anlattı: Şişen fiyatları indirmek vergilendirmeyle olur
29 Kasım
-
HABER Borç bunalımı derinleşiyor: 1,2 milyon kişi takipte, aileler mağdur
11 Ekim
-
HABER Bankalar, ATM'lerde para çekme ve yatırma limitlerini değiştiriyor!
02 Mart
İsrail’in
Gazze’deki soykırımına destek veren ve Siyonistlere yardım gönderen
uluslararası firmalar, dünyanın farklı ülkelerinde gerçekleştirilen boykotlar
ile ağır darbe alıyor. Siyonist destekçilerinin milyarlarca dolar zarar
ettiğini vurgulayan STK’lar, Gazze’de yaşanan katliamı önlemek için boykotun en
önemli silah olduğuna dikkat çekerek vicdan sahibi herkesin bu boykota
katılması çağrısı yaptılar.
İsrail'in
Gazze'de uyguladığı soykırım sonrası dünyanın farklı ülkelerinde İsrail'e
destek veren firmalara karşı boykot çağrıları artarken boykotların etkisi
uluslararası şirketlerin bilançolarına yansımaya başladı.
İsrail’e
destek açıklamaları yapan ve mali olarak destek veren uluslararası firmalar,
boykot sonucunda başta ABD merkezliler olmak üzere bazı uluslararası
şirketlerin satışlarının etkilendiği ve bunun bilançolara yansıdığı bir bir
itiraf etmeye başladılar.
Satışlar yüzde 22 düştü
Sosyal medya
hesaplarından işgal ordusuna ücretsiz yemek sağladığı görüntüleri paylaşılan
McDonald's CEO'su Chris Kempczinski, Ortadoğu'daki İsrail karşıtı boykotun
satışlarını ciddi şekilde etkilediğini söyledi. Aynı şekilde CCI tarafından
KAP'a yapılan 2023 yılı raporuna açıklamaya göre, boykot sonrasında
Coca-Cola'nın Türkiye satış hacmi yıllık bazda dördüncü çeyrekte yüzde 21,8
düştü. İsrail’in Gazze’de başlattığı soykırımın ardından yarım ağızla ve
Gazze’yi suçlayarak açıklamalar yapan Starbucks, boykot çağrılarının ardından
hisse değeri yüzde 9 değer kaybetmişti. Söz konusu dönemde kaydedilen artışa
rağmen Starbucks'ın geliri 9,59 milyar dolar olan piyasa beklentisinin altında
kalmıştı. KFC, Pizza Hut ve Taco Bell ve Domino's Pizza’nın da aralarında bulunduğu
ABD'li restoran zincirlerinin satışlarında gerileme görüldü. Domino’s’un
bölgedeki mağaza satışları geçen yılın ikinci yarısında yüzde 8,9 gerilerken,
KFC'nin bu dönemde Orta Doğu, Türkiye ve Kuzey Afrika'daki satışları yüzde 5
geriledi, Pizza Hut'ın da Orta Doğu ve Afrika'daki satışları yüzde 3 düştü.
‘Cephane bizden değil’
Konuyla ilgili
Akit’e konuşan Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz,
“7 Ekim'den sonra Tüketici Birliği Federasyonu ‘cephane bizden değil’ başlıklı
bir boykot başlattı. Bu boykot sadece Türkiye'de değil özellikle Orta Doğu'da,
Afrika’da ve Türki Cumhuriyetlerinde de çok büyük katılıma sebep oldu. Bütün
dünyada insanlar İsrail, Amerikan ve İsrail'i destekleyen ülkelerin ürünleri ve
markalarına ilişkin kararlı bir şekilde boykot yürütüyor. Boykotun etkisi ne
bir saha gözlemlerimiz ölçüyorduk zaten ama daha matematiksel sonuçlar ortaya
çıktı. Boykot kapsamındaki firmaların yıl sonu bilançolarında yaklaşık yüzde
25’e yakın kârlılıklarında gerileme olduğu tespit edildi. Ülkemizde de boykot
kapsamındaki ürünlerden Coca-Cola Borsa İstanbul'da işlem görüyor biliyorsunuz.
Kamuoyu Aydınlatma Platformu'na vermiş olduğu son bilançosunda yüzde 21
civarında satışlarının düştüğü ortaya çıktı. Özellikle zincir marketlerde
boykot kapsamındaki ürünlerin anormal bir fiyat indirimiyle tüketiciye ulaşmaya
çalıştıklarını görüyoruz. Hayli zor durumdalar” dedi.
Boykotu bitirmemizi istiyorlar
Ülkemizde
başlatılan boykot çalışmalarının İsrail’e destek veren firmaların karlılık
oranlarında gerilemeye sebep olduğunu ve bu firmaların yöneticilerinin boykotun
sonlandırılması çağrısında bulunduklarını belirten Bülent Deniz, “Boykot edilen
markaların yönetim kademelerinden boykottan vazgeçmemiz yönünde talep var ve
satışlarının ciddi derecede düştüğünden yakınıyorlar. Biz de onlara diyoruz ki
kardeşim evet siz bu ülkede satış yapıyorsunuz insanlar istihdam ediyorsunuz
ama artık bıçağın kemiğe dayandığı bir noktadayız biz. Markanızın bağlı
olduğunu ülkelerdeki hükümetler nezdinde lobi çalışmalarını yaparak soykırıma
destek olmayı bırakmaları konusunda çalışma yapmalısınız diyoruz” dedi.
Boykot aleyhine propaganda
Boykot edilen
firmaların sosyal medyada karşı liste hazırlayarak yerli markalar aleyhinde
boykot çağrısında bulunarak karşı eylem içerisinde olduklarını da anlatan
Deniz, şöyle devam etti: “100, 150 markadan oluşan boykot listeleri
yayınlanıyor kimileri tarafından. Markaları incelediğiniz zaman aslında o
markaların yerli ürünler olduğu veya siyonist destekçilerinin rakip markaları
olduğunu ortaya çıkıyor. Ayrıca sosyal medyada ‘boykot ediyoruz da ne oluyor?’
gibi yaklaşımlar var. Bunlar tabii boykotu kırmaya yönelik bir durum. Bu da
firmaların ne kadar zor durumda olduğunu gösteriyor. Gazze meselesi bittikten
sonra da bu boykotun devam ettirilmesi gerektiğine inanıyoruz ki bu boykot
bizim için de çok büyük bir fırsat oldu. Boykot edilen ürünlerin alternatifinin
yerli olarak üretilmesi yönünde firmalar harekete geçti. Bu da çok sevindirici
bir durum. Hem ülke ekonomisi için hem de bu kapitalizme karşı halkın
direnişini ortaya koyması bakımından çok önemli bir durum.”
Ben almazsam, sen almazsan bu finansal sistem dönmez
İsrail’in Gazze’deki Müslümanların üzerine attığı bombaların, kullandığı silahların ticaret yaptığı paralarla alındığına dikkati çeken Filistin İnisiyatifi Sözcüsü Tülay Gökçimen ise şunları söyledi: “Aslında boykot meselesi çok uzun zamandır yani açıkça İsrail’in işgale başladığı günden beri gündemde. Bildiğiniz gibi İsrail'in doğal kaynakları yok. Madenleri yok, kendi zenginlikleri yok ancak ticaretini döndürdüğü zaman kendi ülkesine bir ekonomi sağlıyor. Bu yaptığı uluslararası ticaretlerden da zaten bu kadar ekonomisi yüksek bir ülke haline geldi. Biz her zaman söylüyoruz, bombalara, uçaklara, onların her türlü yaptığı havadan, karadan saldırılara karşı bir şey yapamıyorsak, durduramıyorsak, an azından onlara giden ekonominin önünü kesmek için tüketici alışkanlıklarımızı değiştirebiliriz. İsrail'in kardeşlerimize saldırdığı bombaların, silahların hepsi aslında diğer ülkelerde yaptığı ticaretten gelen paralarla üretiliyor. İnsanlar bombaları yapanları durduramıyor ama bu finansal sisteme para kazandırmamak için İsrail ürünlerini almıyor. Ben almazsam, sen almazsan bu finansal sistem dönmez ve İsrail bir noktada köşeye sıkıştığını hissederek geri adım atar. Ama biz hep birlikte ben sen o herkes el ele Allah'ın izniyle tüketici alışkanlıklarımızı değiştirirsek bu boykot gerçekten işe yarar ve İsrail'in ekonomisine çok büyük bir darbe vurabiliriz Allah'ın izniyle. Onlara kazandırdığımız her kuruş onların silahına, bombasına, bu savaşta onların lehine katkı olarak gidiyor. Bizim bu katliamı durdurmak için, Gazze’li bebekler için yapabileceğimiz tek şey boykotsa eğer onu da yapmamız gerekir artık.”