Whatsapp
ZDS HEM CANIMIZI, HEM MALIMIZI KORUYABİLİR (I)


Teminat altına alınan risk, ekonomik gerçeklikten uzaktır

 

Zorunlu Deprem Sigortası uygulamalarını değerlendiren Tüketici Birliği Federasyonu üyesi Mavi İklim Yeşil Dünya Tüketici Hareketi Derneği (MİYED) Yönetim Kurulu Üyesi Abdurrahman Özkaynak; “yaşanan afet, zorunlu deprem sigortasını yaşamın gereklerine uygun duruma getirmek için yol gösterici olmuştur” dedi.

 

Tüketici Birliği Federasyonu Üyesi Mavi İklim Yeşil Dünya Tüketici Hareketi Derneği (MİYED) Yönetim Kurulu Üyesi Abdurrahman Özkaynak konuyla ilgili şu açıklamayı yapmıştır:

 

1999 Depremi sonrası, depremde yıkılan binaların yeniden yapılabilmesi ve deprem zararlarının kısmen de olsa giderilebilmesi için 2000 yılında Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) kurulmuştur.

 

09.05.2012 tarihli ve 6305 sayılı Afet Sigortaları Yasası ile “belediye sınırları içinde bulunan tapuya kayıtlı taşınmazlar üzerinde inşa edilmiş binalar, bu binalar içindeki mesken, ticarethane, büro ve benzeri amaçlarla kullanılan bağımsız bölümler” için Zorunlu Deprem Sigortası (ZDS) yaptırılması zorunluluğu getirilmiştir.


Yaşanan Maraş Depremi ile birlikte ZDS uygulamasının eksik yönleri ortaya çıkmıştır.

 

Örneklemek gerekirse;

İstanbul, Üsküdar, Acıbadem Mahallesi’nde, 1976-99 arası yapılmış, 4-7 katlı betonarme bir binada bulunan 37 m2 lik mesken için 242,00 TL. yıllık prim ödenerek ZDS yaptırıldığında, hasar durumunda ödenecek en yüksek tutar 111.600,00 TL. olacaktır. Aynı binadaki 225 m2 ve üzeri mesken için 1.387,00 TL. yıllık prim karşılığında, hasar için ödenecek tutar 640.000,00 TL’yı geçemeyecektir.

Konya, Meram, Aşkan Mahallesi’nde, 1976-99 arası yapılmış, 4-7 katlı betonarme bir binada bulunan 73 m2 ye kadar olan mesken için 80,00 TL. yıllık prim karşılığında hasar ödemesi en fazla 220.000,00 TL. olacaktır. Aynı binadaki 212 m2 ve üzeri mesken içinse, 212,00 TL. yıllık prim karşılığında, en fazla 640.000,00 TL’lık hasar güvence altına alınacaktır.


Üstelik 01.01.2023 tarihinden önce yaptırılan ZDS’nda en yüksek tutar olan risk bedeli ödemesi 640.000,00 TL. yerine, 320.000,00 TL. olacaktır. Hasar durumunda ZDS tarafından ödenecek en yüksek hasar bedeli olan (320.000,00 TL.) 640.000,00 TL’nın günümüz ekonomik koşullarında ve meskenlerin satış bedellerinin geldiği seviye dikkate alındığında geride kaldığı, ekonominin gerçekleriyle uyumsuz olduğu açıktır. Depremde meskeni hasar görmüş bir yurttaşın alabileceği en fazla 640.000,00 TL. ile mevcut ekonomik koşullarda başka bir konut satın alması neredeyse olanaksızdır.

 

Risk bedeli ve prim tutarının belirlenmesinde, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından açıklanan inşaat m2 birim maliyet tutarları esas alınmaktadır. Ancak bu tutarlar yıl içinde artan maliyetler nedeniyle değişmekte ve değişen maliyetler Bakanlık tarafından ilan edilmektedir. Ancak m2 inşaat maliyetindeki artışlar, ZDS poliçesine yansıtılmamakta, depremzedenin gerçek hasarı ile teminat altına alınan risk arasındaki makas gittikçe açılmaktadır.

 

Afet sonrası kapsayıcı bir yaklaşım olan ZDS için öngörülen en yüksek hasar bedeli ödemesinin ekonominin gereklerine uygun olarak yeniden belirlenmesi gereklidir. Bunun için gerçekçi rayiç bedeller tespit edilmeli, örneğin; tapudaki son işlem tarihinde bildirilen bedelin, ZDS’nın yaptırılacağı tarihe kadar TÜFE Endeksine göre artırılmış bedel ve benzeri gerçekçi ve objektif kıstaslar getirilmelidir.

 

Yine özellikle Bakanlık tarafından inşaat m2 birim fiyatlarında ilan edilen artışın da, risk bedeline aynen yansıtılması sağlanmalı; Zorunlu Trafik Sigortasında olduğu gibi ek bir zeyilname koşulu aranmaksızın, poliçenin kapsadığı risk bedeli otomatik olarak artırılmalıdır.

 

Abdurrahman Özkaynak

MİYED Yönetim Kurulu Üyesi

EKLENME TARİHİ 20 Kasım 2023,

Sosyal Medyada Paylaş

Tüketici Birliği Federasyonu hizmetlerin iyileştirilmesi ve web sitesinde en iyi deneyimi yaşamanızı sağlamak için çerezleri kullanır.
close