Kiralarda yüzde 25 zam sınırı uygulaması 2 Temmuz itibarıyla
sona erecek. Uzmanlar sınırın kaldırılmasıyla zam oranının yüzde 60'lara
çıkacağını belirterek uyardı: Kiracılar bu yükü kaldıramaz. Kiraların ödenememe
sorunu ortaya çıkacak, davalar artacak.
İSTANBUL - Türkiye’de yaşanan ekonomik kriz sonrası fahiş
fiyat artışlarının önüne geçmek için 2022’de uygulamaya konan kirada yüzde 25
zam sınırı 2 Temmuz itibarıyla sona erecek. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet
Şimşek’in “Kirada yüzde 25 sınırının devam etmesi için bir sebep görmüyorum,
çok büyük ihtimalle devam etmez” sözleriyle duyurduğu uygulama, Haziran 2022'de
Borçlar Kanunu'na eklenen geçici madde ile kira artışına yasal bir sınır
getirdi ve geçen sürede kiracı arasındaki gerilerimi iyiden iyiye artırdı.
Anlaşmazlıklar mahkeme salonlarına taşınırken, tahliye ve kira tespit
davalarında patlamalar yaşandı. Ev sahibi ve kiracı arasındaki ihtilafın çözümü
noktasında mahkemelerin yükünü hafifletmek için 2023’te uygulamaya konan
arabuluculuk sistemi de sorunu çözmede yetersiz kaldı.
ZAM ORANI YÜZDE 25’TEN YÜZDE 60’LARA ÇIKACAK
İki yıllık uygulamanın ardından kira zamları 2 Temmuz’dan
itibaren önceden olduğu gibi 12 aylık enflasyon ortalamasına göre hesaplanacak.
Açıklanan nisan ayı enflasyon verilerine göre; 12 aylık ortalama yüzde 59,64
olarak şekillendi. Yani yüzde 25'lik tavan uygulaması olmasaydı, ev sahipleri
nisan ayında en fazla yüzde 59,64 zam yapabilecekti.
Peki yüzde 25 zam sınırının temmuz ayında sona ermesi
kiracıları ve ev sahiplerini nasıl etkileyecek?
Artı Gerçek’e değerlendirmede bulunan uzmanlara göre kirada
zam sınırının kaldırılması her ne kadar olumlu olsa da iki yıldır uygulamada
ortaya çıkan sorunların ceremesini kiracılar ödemeye devam edecek.
‘YÜZDE 25 ZAM SINIRI TOPLUM HUZURUNU DİNAMİTLEDİ’
Tüketici Birliği Federasyonu Başkanı Avukat Mehmet Bülent
Deniz, “Toplumsal huzuru dinamitledi” sözleriyle nitelediği yüzde 25 zam
sınırının popülist bir yaklaşım sonucu ortaya çıktığını söyledi. Federasyon
olarak bu düzenlemenin hayata geçirilmesine itiraz ettiklerini, ancak
uyarılarının dikkate alınmadığını ifade eden Deniz, “Nihayet bu uygulamadan
vazgeçiyorlar. 2 yıl önce de bu düzenlemenin sorunlara yol açacağını
söylemiştik. Nitekim öyle de oldu. Ev sahibi-kiracı gerilimi yükseldi, üçüncü
sayfa haberlerine konu olan olaylar yaşandı. Üstüne üstlük mahkemeler tahliye
ve kira tespit davaları ile doldu taştı” dedi.
‘KREDİ BORCUNDAN DOLAYI YASAL TAKİBE DÜŞENLERİN SAYISINDA
PATLAMA BAŞLADI’
Türkiye’deki ekonomik koşulların hala rayına oturmadığını
işaret ederek yüzde 25 zam sınırının kalkmasıyla yeni sorunların baş
göstereceğine vurgu yapan Deniz, düzenlemeden doğan olumsuzlukların ceremesini
kiracıların çekeceği görüşünde.
Deniz, temmuz ayı sonrasında ortaya çıkabilecek problemleri
ise şu şekilde açıkladı:
“Yaz ayları ile kiracılar çok ciddi bir sıkıntıya girecek.
Çünkü yaklaşık 2 yıldır Türkiye’de seyreden yüksek enflasyon ve parasal
sıkıştırma adı altında Merkez Bankası politikaları tüketiciyi krediye ve kredi
kartına ulaşamaz hale getirdi. Faizler yükseldi. Hali hazırda kredi kartı ve
tüketici kredisi ödeyemeyerek yasal takibe düşenlerin sayısında patlamalar
başladı. Muhtemelen eylül ve ekim aylarında milyonlarca kişi bankalara olan
borçları nedeniyle icraya verilecekler. Borçlar Kanunu’na eklenen geçici maddenin
kaldırılması doğru bir yaklaşım olsa da iki yıldır uygulamada ortaya çıkan
sorunların ceremesini kiracılar ödeyecek.”
‘KİRALARIN ÖDENEMEMESİ SORUNU ORTAYA ÇIKACAK, DAVALAR
ARTACAK’
Sürecin bundan sonraki kısmında bu kez de ‘kiraların
ödenememesi’ sorunuyla karşılaşılacağını kaydeden Deniz, “İki yıldır yüzde 25
kira artışı üzerinden kendi ekonomisini zar zor götüren tüketici, temmuz ayı
sonrasında yüzde 65 oranında kira artışları ile karşılaşacak. Kiracıların bu
yükü kaldırması mümkün değil. Bu kez de kiraların ödenmemesi sorunu ortaya
çıkacak ve yeniden mahkemelerde tahliye davalarıyla yığılmalar yaşanacak”
değerlendirmesinde bulundu.
‘SERVET TRANSFERİNİN ÖNÜNE GEÇİLMEDİ’
Türkiye’de ev sahipliği noktasında bir kısmın onar, ellişer
ve hatta daha fazla konutu olan rant zenginlerinden oluştuğuna dikkat çeken
Deniz, bu kesimin kira gelirleriyle son dere lüks bir yaşam sürdüklerini
belirtti.
Yüksek enflasyon ortamında rant zenginleri arasında servet
transferini önlemek için üçten fazla evi olanlara daha yüksek bir vergi
uygulaması önerisinde bulunduklarını ancak dinlenmediklerini kaydeden Deniz,
şöyle konuştu:
“Türkiye’de bu rant kesiminin enflasyon nedeniyle yeni
servetler edinmesinin önüne geçilmesi gerekiyordu ancak hükümet bu kesime
dokunmadı. Servet transferi noktasında bir önlem alınsaydı süreç daha olumlu
geçebilirdi. Ancak şimdi zam sınırının kaldırılması, iktidarın ev sahiplerine
yönelik kira vergisini artırmayı öngören yasa hazırlığı, tüketicinin kredi
bulmakta zorlandığı, bankalarda yasal takip patlamasının yaşandığı bir süreçte
kiracılar sıkıntıya girecek. Bu da kiracıya kambur üstüne kambur demek. Özellikle
yaz aylarında memur tayinlerinin ve üniversite öğrencilerinin kiralık ev
derdine düştüğü dönemlerde çok ciddi bir konut sıkıntısı yaşanabilir.”
‘YÜZDE 25 SINIRININ UZATILMASI EV SAHİPLERİNE AKSİYON
ALDIRDI’
Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz
ise yüzde 25 zam sınırının uygulamaya konulduğu ilk yıl kısmen fayda sağladığı,
ancak 2023 döneminde tekrar uzatılmasının ciddi mağduriyetlere sebep olduğu
görüşünde.
Düzenlemenin yeniden uzatılması ile başlayan süreçte ev
sahiplerinin ‘tahliye davaları’ yöntemi başta olmak üzere çeşitli aksiyonlar
almaya başladığını kaydeden Kiraz, “Bu durum da ev sahibi kiracı arasında
itilafa neden oldu. Tahliye davalarının yanı sıra hem kiracıların evlerden
tahliyesinin yıllar sürmesi hem de yüzde 25 kira sınırı nedeniyle ev sahipleri
evlerini kiraya vermemeyi tercih ettiler. Böylece boş ev sorunu ortaya çıktı ve
insanların kiralık eve ulaşması zorlaştırıldı. Yani devlet ev sahibi ve
kiracıyı kural koyarak, piyasaya da müdahale ederek mağdur etti” ifadelerine
yer verdi.
‘TÜRKİYE’NİN KİRALIK SOSYAL KONUT ÜRETİMİNE GEÇMESİ
GEREKİYOR’
Konut kiralarının yüksek olmasının bir sebebini de yeterli
sayıda konut olmamasıyla açıklayan Kiraz, Türkiye’de yaklaşık 3-4 yıldır talep
edilen konut arzının sağlanamadığına vurgu yaptı. Her yıl nüfusa paralel
şekilde 800 bin- 1 milyon arası konutun üretilebiliyor olması gerektiğini
söyleyen Kiraz, bu miktarın 300-400 bin bandında kaldığını ifade etti. Kiraz,
“Türkiye konut üretemiyor” diyerek,
“Türkiye’de temel sorun ciddi bir konut krizi olmasıdır.
Konut krizinin çözümü ancak arzın karşılanabilmesi ile mümkün. Türkiye’de
bahsedilen arz satış arzı şeklinde gerçekleşiyor. Satış arzı kiracıların
ihtiyacını gidermez. Türkiye’nin kiralık sosyal konut üretimine geçmesi
gerekiyor” şeklinde konuştu.
‘ARABULUCUDA YÜZDE 25 SINIRININ ÜZERİNDE ANLAŞMALAR
SAĞLANDI’
Öte yandan ev sahibi ve kiracı arasındaki ihtilafın çözümü
noktasında uygulamaya konan arabuluculuk sistemi de sorunu çözmeye yetmedi.
Nitekim Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un mayıs ayında yaptığı açıklamaya göre kira
davalarında arabulucuya başvuru sayısı169 bin 255'i bulurken, başvuruların 62
bin 783’ünde anlaşma sağlanamadı.
Bir yıllık süreçte kira anlaşmazlıklarında arabulucu olarak
görev yapan Avukat Çağla Oran, yüzde 25 zam sınırının uygulamada bir
karşılığının olmadığını söyledi. Yüzde 25 zam sınırlamasının farklı
uyuşmazlıklara yol açtığını da sözlerine ekleyen Oran, “Hali hazırda
arabulucuya gelen dosyalarda çoğunlukla yüzde 25’in üzerinde oranlara kira
anlaşması sağlanıyor. Uygulamada bir karşılığı da yok aslında” dedi.
Arabuluculuk sisteminin mahkemelerin yükünü hafifletmesi
noktasında kısmen işe yarasa da yine de yetersiz kaldığına vurgu yapan Oran,
temmuz ayı sonrasında da mahkemelere başvuruların azalacağını düşünmediğini
söyledi ve ekledi: “Şu an Ankara ve İstanbul’da Sulh Hukuk Mahkemelerinin
sayısı artırılıyor. Bu da
davaların artığını gösterir.”
-
Tasarrufun genelgesi var, kendi yok -
“Dürüst Gıda” için kolları sıvadık -
Ekmek fiyatını birlikte tespit edelim -
“onbir milyon kişi, bankaların insafına bırakılmamalı '' -
Diyanet’ten yanlış hesap… -
CEPHANE BİZDEN DEĞİL YDS markasına kan mı damlıyor? -
denetleME -
CEPHANE BİZDEN DEĞİL Hekimlere çağrı; TEVA firmasının ilaçlarını reçetelere yazmayın -
Deniz’den Ek MTV’ye Dava -
Herkesin elinde son model cep telefonu yok -
CEPHANE BİZDEN DEĞİL DANONE ile öldürüyoruz! -
Vergide yine pansuman politikası -
“geçici iktidardan kalıcı hasarlar…'' -
Uzaktan eğitim “uzak” olsun -
"BARIN"MA -
Tüketici mecburiyetini kötüye kullanmak kabul edilemez -
Suya ve enerjiye adil erişim... -
“Türkiye’nin Gücü Harekete Geçiyor Tüketici Haklarında Yeni Bir Dönem Başlıyor…'' -
Hani İsrail’e ihracat yoktu? -
Kira sorunu toplum barışını tehdit ediyor -
Dünya Su Konseyi kurulmalıdır -
ZDS HEM CANIMIZI, HEM MALIMIZI KORUYABİLİR (I) -
CEPHANE BİZDEN DEĞİL Spor Kulüplerine Çağrı: Katlin sponsoru PUMA... -
Staj ve çıraklık süreleri, EYT düzenlemesinde unutulmamalı -
İsveç Tüketici Örgütlerine Mektup; “Nefret söylemine hayır!” -
Aralık ayında uyarmıştık -
İsrail sivil toplum örgütlerine çağrı; “soykırımı lanetleyin!'' -
İsveç Tüketici Örgütlerine Mektup; “Nefret söylemine hayır!'' -
Rakamlar yalan söylemez: İşte 10 yıllık tablo -
Tüketici Birliği Federasyonu’ndan 18 ülkeden 34 tüketici örgütüne mektup; “İnsan ölüyor!'' -
İstenmeyen Aramalar Eziyete Döndü -
Şimdilik bir milyon iki yüz on üç bin elli beş kişi… -
15-24 MART "TÜKETİCİ HAKLARI HAFTASINDA TÜP’DEKİ ÖTV’NİN KALDIRILMASINI İSTİYORUZ. -
Gelecekteki aydınlığımız için 1 saat karanlık -
85 Milyon 40’dan büyüktür -
Başka bir depremin merkez üssü, Borsa İstanbul -
SUYUMUZ AZALIYOR; SUSUZLUK VE AÇLIK ÇOK UZAKTA DEĞİL -
CEPHANE BİZDEN DEĞİL Diyemeyen Kurukahveci Mehmet Efendi’yi içmiyoruz -
CEPHANE BİZDEN DEĞİL Kurukahveci Mehmet Efendi boykot kapsamından çıkarıldı -
CEPHANE BİZDEN DEĞİL Tel Aviv-Yaffo mahkemesini dayatan Metro Grosmarket -
Adil Vergi-Adil Yaşam Vergi Reformu Politika Belgesi -
Boykota evet! -
Ülke için canını, malını veren milletten yasa zoruyla para almaya kalkışmak!.. -
“EPDK bizi şaşırttı'' -
Yatlardan alınmayan vergi 967 milyon EURO -
İndirim çağrısına karşın markette fiyatlar yüzde 4,74 arttı -
“201 milyon tane 1 kuruş nerede?'' -
Kirada yüzde 25 sınırı kalkıyor: 'Kiracılar bu yükü kaldıramaz, davalar artacak' -
Kredi kartıyla alışverişte fazla para mı ödediniz? -
Ticaret Bakanlığı’ndan, TRT Erzurum Radyosu ve Tüketici Birliği Federasyonu’na büyük ödül -
ABD ve NATO üslerinin faaliyetleri durdurulsun -
Staj ve çıraklık süreleri, EYT düzenlemesinde unutulmamalı -
BTK’ya “acı” sorular... -
CEPHANE BİZDEN DEĞİL Tarım Kredi’ye Uyarı -
TÜRKİYE 2014-2024 EKONOMİK GÖRÜNÜM RAPORU “Rakamlar yalan söylemez” -
Fırsatçılık söz konusu değil -
Yeni mücadele alanı; ''Dürüst Gıda'' -
Bu grafiğe iyi bakın; uçuruma koşar adım -
Yoksullaşmanın nedeni dolaylı vergiler -
CEPHANE BİZDEN DEĞİL Katillere komisyon ödemiyoruz, TROY kullanıyoruz -
Steroid ölüm saçıyor -
O madde kiracıları elektriksiz bırakıyor -
CEPHANE BİZDEN DEĞİL Elbette kola içmiyoruz -
İliç’in toprağını nereye süpüreceksiniz? -
Bu tabloyu görseydiniz, GSM firmanızı ona göre seçecektiniz! -
Başka bir depremin merkez üssü, Borsa İstanbul -
İl Afet Risk Azaltma Planları (İRAP) karnemiz nasıl? -
CEPHANE BİZDEN DEĞİL Hekimlerimize Çağrı: Reçetenize kan damlamasın -
Dikkat! 1 Ocak 2023’de başladı -
CEPHANE BİZDEN DEĞİL PUMA’dan geri adım -
Tüketici duyarlılığını yok sayan firmalara uyarı -
ZDS HEM CANIMIZI, HEM MALIMIZI KORUYABİLİR (II) -
İkisi arasındaki tek farkı bulun! -
Zorunlu deprem sigortaları şikayetleri arttı -
CEPHANE BİZDEN DEĞİL İsrail’in enerjisine boykot -
“KDV indiriminin anahtarı tüketicide'' -
CEPHANE BİZDEN DEĞİL Duracell’i #BOYKOT ediyoruz -
Tübis üzerinden müracaatların çoğu aleyhte sonuçlanıyor -
Tehlikenin farkında mısınız? -
750 bin kişinin, 72 milyar lira borcu var